2 Şubat 2010 Salı
Yol Hikayeleri #2 Bu Hikayedeki Mal Benim
Bu kez karşınızda olacağım yol hikayesi; 2006 senesinde bir milli bayram öncesi Kayseri'den Ankara'ya giden yolda yaşananlar.
Süha Turizm ile her daim çok ğelenceli olan yolculuklardan birisiydi. Gece 2:00, 2:15 ve 2.30 da ayrı ayrı 3 sefer vardı bayram yoğunluğu nedeniyle Kayseri'den Ankara'ya.
Dışarıda otobüsü beklerken birçok genç arkadaşımız gibi ben de kulaklığımı takmış müziğimi dinliyordum. Yan tarafımda da aynı benim yaptığımı yapan bir kız vardı. Hafiften bakıyorum filan güzel de kız. O da bana bakıyor baktım ki. Neyse saat 2:15 oldu ve kızımız otobüsüne doğru hareket etti. Benim otobüsüm 2:30 otobüsü.
Tam otobüs kalkacakken cam kenarında oturmakta olan kızımız el salladı bana. Haydaaa noluyo la dedim. Eğer gerçekten bana el salladıysa yarım saatlik molada kesişen 15 dakikamızda kendisiyle konuşma fırsatı bulabilirim dedim metanetle.
Mola vakti geldi çattı. Baktım kız dolanıyor ortalıkta. Belli ki beni bekliyor. Ama ben gidip konuşabilir miyim hiç. Hayatta olmaz. Bekledi bekledi otobüse bindi, içinden "bu salakta iş yok" diyerek muhtemelen. Otobüs şoförü çalıştırdı otobüsü, kalktılar kalkacaklarken. Kız yanındaki teyzeden müsaade isteyip indi otobüsten.(Bir yandan da onun olduğu cam kenarına geçtim bakıyorum) Hop noluyor lan yoksa yanıma mı geliyor diye düşünürken, yaklaştı yaklaştı. Ben hala başka bir sebep için inmiş olabileceğini düşündüğümden ona doğru bakmıyor ve salak salak sağa sola bakıyorum. Derken bir "Merhaba" sesi. Bir heyecan, bir adrenalin vücudumu bastı.
"Merhaba" dedim.
"Ankara'ya heralde" dedi.
"Evet, ordan da Düzce!ye geçeceğim" dedim.
"Senin yolun baya uzunmuş" dedi.
"Evet sana göre 3 saat filan fazla" dedim.
Lafı öyle böyle geveledim becerip. Kızın 1 dakikalık süresini bu şekilde yedikten sonra kız: "Otobüs kalkıyor ben gidiyim" dedi. Be salak kızın bi adını sorsana, bölümünü sorsana. N.Ş.A(Normal Şartlar Altın)'da kızın telefon numarasını istemek gerekli tabii de. En azından bi bölümü olsaydı elimde.
Neyse kız bindi gitti. Ben öyle kaldım. Sonra ben de bindim. Hala içimden umut ediyorum. Aşti'de inince bekler mi acaba. Orada konuşurum filan diye.
Beklemedi tabi. Kızı yaklaşık bir sene sonra filan gördüm bi daha Kayseri'de. İş işten çoktan geçmişti tabi.
Tüm arkadaşlarımın bu olayda söyledikleri gibi. Evet bu hikayedeki "Mal" benim.
Yazan
ilnevyA
Etiketler:
ilnevya,
yol hikayeleri
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
8 yorum:
Bir blogun olduğunu bilmiyordum, ben o kızım ilnevya, numaramı bıraksam ararmısın? ece.
ahahaha. aramam mı senelerdir bu anı bekliyordum ben :D
Beni arasaydın kesin dönerdi şansın,Arkadan birisi numaranı cebine koyardı emin ol:)
eminim sen olsaydın işin içinde bu hikaye farklı olucaktı :)
o kız geri kalan yolu nasıl gitmiştir yazııık
-beni beğenmedi ay ben çirkinmiyim bugünlerde kilo mu aldım nedir, inince bi kuaföre gideyim saçımı kestireyim bari ühüüü...
yapma bi daha böyle şeyler gözü yaşlı bir genç kız bırakmışın arkanda:)
hasan ozamanda dedim şimdide diyorum harbi malsın asikflj
:D her hikayeye bi mal lazım di mi ama. kendi hikayelerimin malı olmak, kendimi hikayelere mal etmek çok güzel esasında :)
Malsın, malsın, malsın....
Yorum Gönder