20 Aralık 2010 Pazartesi
Yol Hikayeleri #5
Bu kadar kısa zaman içinde bir yenisinin olacağını ben de beklemiyordum vallahi. Çok sıradan başlayan yolculuk, Harem'de yanıma oturan Osman amca sayesinde anlatacak bir şeyler çıkardı ortaya. Aslında pek de mühim değil ama o ilk diyalog ilginçti.
Koltuğun arkasındaki televizyonu açmaya çalışırken ben ayarlıyım dedim, açtım istediği kanalı Osman Amca'ya. Sonra "nerelisin?" diye sordu bana "aslen Trabzon ama doğma büyüme Düzce" dedim her zamanki gibi. Öğrenci olduğumu söyledim Kayseri'de. Kendisinin de 1 ay izni olduğunu söyledi ben de memlekete gidiyorum işte dedi. Sonrasındaki diyalog;
- "Ne izni ki bu 1 ay?" dedim.
+ "Liglere ara verildi ya futbolcu benim oğlum. "dedi.
Amatör takımlarda mı oynuyo ki oğlu acaba diye düşünüp "hangi takımda" diye sordum.
+ "Fenerbahçe'de" dedi.
- "Altyapı'da mı oynuyo."
+ "Yoo A takımda"
- "Mehmet Topuz mu?"
+ "Evet."
- "Hadi ya." dedim şaşkınca.
Ulan bişeyler sorsam ama ne sorsam, aklıma da bişey gelmiyo. Şu Beşiktaş'a transfer olacakken Fener'e gitmesi hakkında konuştuk biraz. Osman Amca Galatasaray'lıymış öyle dedi. O transfer zamanında yapmış oldukları açıklamalara göz attım bugün. "Ailecek Beşiktaş'lıyız" demişler o dönem. Daha sonrasında da "Beşiktaş formasını Mehmet'e zorla giydirdiler" diye açıklamalar gelmiş. Mehmet Topuz'un da Galatasaray'lı olma ihtimali kuvvetli yani.
Transferin gerçekleşmesini de şöyle anlattı; "Benim villaya helikopterle geldi Aziz Başkan sabah 10'da, öğlen 1'de de aldı gitti Mehmet'i." Villasının adını bir kaç kez daha duydum konuşurken ara ara. "Aston Martin Villa" bu boru değil.
Kayseri'de bir arkadaşımı sordum kendisine; baya iyi futbol oynayan ama zamanında süper amatörde oynarken kendisine gelen 100.000 TL'lik transfer teklifini hocasına "gidiyim mi hocam" diye sorup "gitme" yanıtı alınca gitmeyen arkadaşım; Ufuk'u sordum. Genç oldukları zamanlarda bi Mehmet Topuz bi de Ufuk çok iyi olacaklar deniliyormuş duymuşmuydunuz dedim. Evet duymuştum dedi. Ah be Ufuk sen olacaktın belki de onun yerinde.
Ara ara ufak tefek muhabbetlerle geçti yolculuk. Dahası da var da burada anlatmıyım herşeyi. Uçakla gitmeyiş nedenini de kışın sisten dolayı inişin geciktiğini belirtip, havada beklemekten korktuğunu ima etti.İndiğimizde 4 tane büyük bavulu olduğunu gördüm. 1 ay için 4 bavulu sadece kendisi getirmiş! Aradı Mehmet'i, gelip onu almasını beklerken ben de servise doğru yol aldım iyi günler dileyip. İki de çayını içtim molada. Ziyade olsun Osman Amca.
Yazan
ilnevyA
Etiketler:
ilnevya,
mehmet topuz,
yol hikayeleri
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
9 yorum:
vay anasını diye tepki verdim sesli bi biçimde şu an
Kanka Mehmet Topuz'un babası olduğunu nasıl anladın:)
Zat-ı hatun; Ben de sesli hadi ya demiştim. yanımda kimse olmasa farklı tepkiler verirdim.
Kanka kendisi dedi ya zaten. Sonradan başkalarına da söyledi molada. Adına da baktım eve gelince o'ymuş, zaten fotoğrafı görünce de anlaşılıyo. Kekleme gibi bi durum söz konusu değil yani :)
allam ben de bi kere tesadüf eseri sevdiğim bi adamlan şööle şans yakalasam ya.
tesadüfe bak :D
mergiz şimdi ben sevdiğim bi adamla böle bi şans yakaladım gibi anlaşılmasın :D mehmet topuz'un ya da babasının nesini sevcem lan! ahahah. geleydi yanıma şöle bi kate winslet filan :P
Her ihtimale karşı evinde, gerektiğinde armasını öperken poz verebileceği bi Galatasaray forması da vardır o halde (:
sebepsiz güldüm :D
Vay be şans işte. Ufuk için üzüldüm şimdi. Ama belki de böyle olması daha önemliydi onun için, bilemeyiz ki :)
eshquia; bilemem valla belki Gs'li de değillerdir ailecek. Etimesgut Şekerspor'lu da olabilirler, olamazlar mı yani :D
cesc; Şans valla, Ufuk ne düşünüyor bu konuda, sorucam bakalım :)
Yorum Gönder