Okumadan Geçme

Facebook

8 Ağustos 2011 Pazartesi

Leyla ile Mecnun


25 yaşındayım, hayatımda ilk kez bir diziyi(yabancı dahil) böylesine takip ediyorum ve böylesine müptelasıyım.

Yeni sezon bu akşam başlıyor. Ara verilen bu süreçte diziyi izlemeyen 3-4 arkadaşıma daha izlettim. Ben dizideki geyikleri yaparken onların anlamaması da olmuyor tabi haliyle. İkisiyle beraber tekrar izledim tüm bölümleri. Sanırım her bölümünü en az 6-7'şer kez izlemiş bulunuyorum. İzledikçe arada kaçırmış olduğum ufak detayların olduğunu farkediyorum ya işte. O an bambaşka bir keyif anı.

Gecikmiş de olsa Leyla ile Mecnun yazısını da yazma zamanı da gelmiş bulunuyor artık. Hala izlememiş olan varsa ıslak sopayla döverim!

Son bölümlerdeki sahneleriyle gözlerden yaş da getirdi bu dizi. Hem böylesine komik olmasının, hem de ağlatabilmesinin sırrı nerede peki? Tabi ki samimiyetinde.

Kemal Sunal Balalayka'yı çekmeye giderken; "senelerce daha zor olanı yaptım, insanları güldürdüm, bu kez ağlatmaya gidiyorum" demişti. Fakat filmi çekememiş ve çok daha fazla ağlatmıştı bizleri. İşte bu dizi her ikisini birden öyle güzel yaptı ki. Bunu yaparken öyle samimiydiler ki. Sanki bizim aramızda yaşıyor gibiydiler, bizim mahalleden gibi. Her an her yerde İsmail Abi'yi görecekmiş gibi tetikte duruyor ve "Hooooooooooooop" diye karşılık verecekmiş gibi içimizde tutuyoruz. Kamil'in bile en yakın arkadaşı olmaya razıyım ben, gerçekten o mahalle olsa, ben de orada yaşasam. Evet bazen ağzımdan çıkanla kulağımın duyduğunun tuttuğunu ben hiç görmeyebiliyorum.

Diziyi izlemeye başladıktan bir süre sonra İskender Abi'nin motorlu taşıtlarla olan ilişkisini ben cep telefonlarıyla yaşamaya başladım. Önce sesim karşıya gitmemeye başladı, sürmeli kapağı olan telefon; kapağını kapattığımda ekranı da geri dönmemek üzere siyah ekran verdi. Mavi ekran verseydi iyiydi de, mavi ekran vermeyince kötü oldu. Başka bir telefon edindim arkadaşımdan, bu kez de gelen mesajlar abuk subuk şekilde görünmeye başladı. Okunmuyor ve anlaşılmıyor. Yaktın beni İskender Abi. Allah'tan telefonla fazla işi olan bi adam değilim.

Burak Aksak; bu dizinin senaristi olman zaten başlı başına çok güzel bir olay. Ama bir de şu var ki; 6. bölümde Mecnun'a söylettiğin "O neymiş öyle ben sabah kahve içmeden uyanamam filan, çay içmeden kendine gelir mi insan ya?" repliği kendi düşüncelerinse eğer, sen var ya bambaşka güzellikte bi adamsın. Zaten diziyi izlerken bir çok sahnede kendimi izler gibi oluyorum. Arada da bu küçük detaylar tuzu biberi oluyor.

Leyla ile Mecnun sevmeyen bizden değildir!

4 yorum:

hemera-nyks dedi ki...

iyice merak etmeye başladım şu diziyi herkesin ağzında :)
-
hemera

İrma dedi ki...

ben de bu dizeye bayılıyorum zaten seven çok seviyor sevmeyen hiç sevmiyor garip birşey. bir de ben bu diziyi sevmeyenlerle sosyal hayatımda anlaşamıyorum aynı dili konuşmak hesabı heralde

ilnevyA dedi ki...

hemera; Bence artık bi göz atmalısın sonra gerisi gelecek zaten :)

Benim izlettiklerim arasında sevmeyen çıkmadı henüz. Çıkarsa da ıslak meşe odunuynan döverim, gider ağzını burnunu kırarım.

Archy dedi ki...

Bu diziye başlama sebebimsin..