Okumadan Geçme

Facebook

play station etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
play station etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Kasım 2010 Çarşamba

PES Artık


Uyarı: Bu yazı bol miktarda küfür içerir. Hem de çok alakasız küfürler. PES'e ilgisiz, sevgilileri yüzünden PES'ten nefret eden bayanların okumaması tavsiye edilir.

Bir başka keyiftir Play Station. Tabi ki de PES oynamak PS'de. En güzel deşarj olma yöntemlerinden birisi bana göre. Deşarj olayım derken daha fazla şarj olmak da mümkün tabi yenilgi sebebiyle.

Genel olarak şu durumlar var:
Defansta kaybedilen salakça bir top sonrası yenen golden sonra: Amına kodumun x'ine kaç kere bascam.
Baktın yeniliyosun bi kılıf bulman lazım: Bu kol bozuk amına koyyim ya. Tuş basılı kalıp duruyo sikecem.
Bariz bir şekilde yendikten sonra: Nasıl da verdim eline konsolu.
Atılan pas yerini bulmadığında: Ya ben oraya mı attım bee.
Adam seçme sorunu hakikaten var oyunda. Bunu da halletseler bi.
Adamın içinden geçmeler var. Amına kodumun Casper'ları.
Kaymadığın halde, adamın random kayması sonucu ibne hakemin gösterdiği kırmızı kart ve çaldığı penaltı.
5-6 saat aralıksız oynadıktan sonra parmakların artık çürüme aşamasına gelmesi. Sanki 4 saat bulaşık yıkamışız gibi.

PES anılarının en unutulmazlarıysa.

Ezeli rakibim ebedi dostum Ersin'le olan çekişmemiz ve çakışmamız taa lise günlerine dayanıyor. Dersaneden kaçar dururduk PES uğruna. O zamanlar Winning Eleven da vardı tabi.

Benim takımım Barcelona, Ersin'in ise dönem dönem değişen takımları; Real Madrid, Chelsea, Manu ve son dönemdeki tahrik edici transferleriyle Manchester City. Ersin'in Messi'den çektiğini hiçbir defans oyuncusu çekmemiştir. Bunu Messi hakkında defalarca söylediği şu cümleden anlamak mümkün: " Amına kodumun pire Ferhat'ı". Ulan şunu yazarken bile söyleyişin geldi aklıma sesli güldüm lan! Ersin turnuvaların şanssız oyuncusu oldu bugüne kadar hep. Normalde 3-5 attığı adamlara bile turnuvada mağlup oldu. Bir turnuva fobisidir gidiyo ya bakalım nolur. Turnuvalardan birinde ben şampiyonluğa emin adımlarla yürürken sarf ettiği cümle şu:"Amına koyyim aldın Barcelona'yı yenersin tabi". Gören, duyan da kendi Köy Hizmetleri Spor'la oynuyo sancak, sen de Real Madrid'le oynuyosun lan!

Oni bırak da, oni bırak da Gana - Fildişi maçları ne efsane oluyo lan öyle. En iyi kalecinin gücü 55-60 arasında bi yerde. Kaç maç kazandın Kingston sayesinde! Sonradan ayıkmasam, yedek kaleciyi oynatmayı daha da devam ederdi. Oni bırak da, oni bırak da Asamoah Gyan ne oynuyo be. Zenci Power amına koyim boru mu? Adamım Gyan!

Eto'o'ya da az sövmedim ben ha. Hala hatırlıyorum ben söverken senin kopmalarını. Sen sinirden söverken de benim sessizce yarılmalarım. Ulan şu "ben oynuyorum adam atıyo, ne kadar ballı adam yaa" şeklinde serzenişlerin yüzünden kaç maç kaybettim. Psikolojik olarak çökertiyosun, taktiğine sıçayım senin. O değil de nası çaktım?

Birbirimize karşı aldığımız en farklı galibiyetlerin 9-1 oluşu da, aramızdaki ne kadar denk bir mücadeleye ve rekabete sahne olduğunun anlaşılmasına yeter.

Emrah'la PES oynamak sabır işi. Hem de öyle böyle değil. Yenersin kabahatli olursun. Yenerken lan bırakayım da atsın rahatlasın durumuna geliyosun artık. Hakemin dini imanı kalmıyo zaten maç boyunca. Bir de şiveli sövüyo ki off en güzeli.(Trabzon şivesi) "Amina goyayim senin hakem kere ben, senin gibi hakemin ben yollaruni sikeyim" 1-2 maç yenilirse üstüste sinirden bırakır oynamayı kalk gidiyoruz diye zevkinin içine sıçar. İyi oynar lafım yok, ama az da keyif al be adam! Sevmediği PES 2010'da da hepimizi dize getirmişliği de var. Ama bırak bir kaç maç da biz yenelim da.

Taner. Lan biz nasıl bi manyaktık. Kayseri'nin soğuğunda kışın akşam 10 civarı 2 saat oynayabilmek için 2 km yol yürüyoduk. Hem de 37 ekran televizyonda bozuk kollarla oynamak için. Dımıdana dımıdana geliyellaaa, kimseye haber vermiyellaaa.

Önder, senin çalım sevdana da sana da. Alır Chelsea'yi Anelka'sıyla yardırır gider. Her yeni oyunda çalım özelliği azaldıkça takım olma yolunda iyi bir ilerleme kaydediyorsun.

Taha senin de Ronaldinho sevdan bizi yedi bitirdi. Sırf o yüzden PES 6'da ikimiz de kro gibi Barcelona'yı alıp oynuyoduk lan. O değil de, Valdes'in yediği bi gol vardı ya hani. Korner bayrağının oraya gitmiş takılıyodu. Kaleye gelen geri pasımsı şut gol olduğunda 10 dakika kitlenmiştik. Zaten ne çektiysem bu Victor Valdes'den çekmedim mi amına koyim.

Selami; senle daha bi kez oynadık ama yeterli tabi. O oynadığımızda da tek bi maç kazandın. Maçların birinde zaten 6-7 mi ne atmıştım ama daha fazla hatırlanacak olan senin 1.5 atakla 2 gol atıp 90 dakika boyunca baskı kurduğum maçtan 2-1 galip ayrılmandı. Hayır böyle bir baskıyı kimse kimseye kurmadı. Adam yarı sahayı geçemedi gol attığı atakların dışında. O top o kaleye nasıl girmedi hala gizemini koruyor. Senin itirafın da aslında herşeyi açıklar nitelikte: "benim neler çektiğimi bir Allah bilir, maç bitsin diye ne kadar dua ettim"

Mehmet. Olm senin oynadığın paslı sistem de içimi nası bayıyo anlatamam ya. Abartıyosun amına koyim. Barcelona o kadar pas yapmıyo lan 90 dakikada. Oni bırak da, oni bırak da hani ikimiz de Barça'yı seçmek istiyoduk ya. İkimiz de birer maç Barça'yı alıp, oynıcaktık. Eleme usülü. İlk maçta ben 7-0 yenmiştim de senin Barcelona umutların sönmüştü hani. O neydi lan öyle.

Serdar Abi; her gidişimizde sana bi çakıyım diyişinle başlıyoruz oyuna, çıkarken 10 maçta en fazla 2 galibiyetin oluyor. Defansı sağlam tutman lazım be abi.

Oni bırak da, oni birak da bugüne kadar PS Kafelere verdiğimiz paralarla her birimiz PS3 alırdık lan.