Okumadan Geçme

Facebook

19 Haziran 2021 Cumartesi

sokiim ya.

    3 gün önce çağımızın belası covid için olduğum aşıdan sonra koluma dokununca hissettiğim ağrı. Üniversite'deyken Mustafa'nın kolumuza (tam o aşının yapıldığı yere) attığı yumruklardan herhangi biri sonrası koluma dokunduğum ağrıyla birbirine ne kadar da çok benziyordu. Üstüne 3-4 kişi atladığımızda tek koluyla yerden kalkarak hepimizi püskürtüp kollarımıza sıradan birer tane hatıra bırakıyordu. Evet baya hayvan adamlardık, 1 kişinin üstüne 3-4 kişi atlıyorduk, bunu yaparken bir de eğleniyorduk ve aramızdaki en "güçlü er" kişi Mustafa hepimize birer hatıra bırakıyormuş.


    Bu aşıyı olmadan 2 gün önce, sabah telefonda gördüğüm bir mesaj. "Gardaşım uyanınca ara hemen beni" yazıyordu mesajda, mesaj gece 3'te atılmıştı, mesajı atan Mustafa'yla beraber üniversiteden ev arkadaşımız Eşgi'ydi. Korkarak arıyorum ve öğreniyorum ki en güçlümüz olan Mustafa covidden vefat etmiş. 1 ay önce yakalanmış covide, evde hafif şekilde geçirmiş önce. Sonra karantinası bitmiş, testi negatif çıkmış ve normal hayatına, işine gücüne dönmüş.1 hafta sonra yeniden öksürük başlamış, hastaneye gitmiş birkaç ilaç yazıp yollamışlar, 1-2 gün daha geçmiş düzelme olmamış ve yeniden hastane, yeniden test, yeniden covid pozitif, bu kez hastaneye yatış. Yoğun bakıma almışlar, nabzı 160'lara kadar çıkmış, sonra 120'ye düşmüş, tam iyiye gidiyor diye umutlanmışken 180'lere çıkmış nabız. 3 gün yoğun bakım sonrası entübe ve 3-4 saatlik entübe sonrası, kaybetmişiz Mustafa'yı, 14 Haziran'da, 35 yaşında. Böyle anlattı annesi süreci, Mustafa'nın 6 yaşındaki oğlu elindeki balonla olan bitene aklı ermeden oyun oynarken.

 

    Üniversite anılarımızda oluşan yara. Seninle uzun zamandır, birkaç yıldır görüş-e-memiştik, kodumun hayatı hepimizi bir yerlere götürmüştü. Senin kaybınla bir araya geldik uzun zaman sonra Mustafa, o ekip 10 küsür yıl sonra bir araya geldi yeniden, sanki aradan hiç zaman geçmemiş gibiydi muhabbet, "sanki Eşgi'yle Raif'i dinlemeye gittik biz oraya" dedi Önder, ama eksikti işte 1 kişi. Sanki yine İngiltere'deydin sen de o yüzden yoktun aramızda, şakaydı sanki. 

 

    Günlerdir aklımdaki soru. Yaşadıklarımız öldükten sonra bize bir tatmin duygusu yaşatacak mı? Ne yaşasak kâr mı? Yoksa ne yaşamasak mı kâr, ne kadar erken gitsek o kadar iyi mi? Boşuna mı yaşayıp gidiyoruz bir sürü suni derdin arasında? Bir düzene dizmişler hepimizi arkadan da sürekli dürtüyorlar.

 

    Bıraktığın hatıra, izler çok güzeldi, çok güzel adamdın.

         

Hoşçakal dostum, hoşçakal.


Hiç yorum yok: