Okumadan Geçme

Facebook

11 Ekim 2010 Pazartesi

Bahtsız Bedevi


Son iki üç gün ve geçmişteki yaşadıklarımdan da yola çıkarak evet Bahtsız Bedevi'yim.

Gelelim son 2-3 güne. Ersin'in yanına gidiyorum İzmit'e. Terminalden bindiğim minibüsün doğal olarak İzmit'te terminale gireceğini ümit ediyorum. Ama adam bunu söylemiyor, ek olarak da İzmit'in baya bir ücra köşesinde soruyor sen terminalde mi inecektin diye. Evet diyorum. Biz terminale girmiyoruz diyip sen burda in şu yeşil minibüsler terminale gidiyor diyor. Ersin beni terminalde hala bekliyor. Ben o lanet olası yeşil dolmuşa biniyorum. Terminale gidene kadar İzmit Merkez'in her köşesini gösteriyor bana. Ersin terminalde 1 buçuk saat bekledikten sonra yanına gidebiliyorum. Sanki terminalden başka bi şehire gidicez de orada buluşuyoruz. Ama İzmit Merkez'e Ersin de çok aşina olmadığından, yine en rahat kaybolmadan buluşabileceğimiz yer başta kararlaştırdığımız Terminaldir diyorum.

Sonuç olarak Terminal'e varıyorum 2 saatlik rötardan sonra ve eve geçiyoruz. Karnımız aç bişeyler hazırlayıp yiyeceğiz. Patates kızartalım diyoruz. Ocağın olduğu masa 20 derecelik bir açıyla yere baktığından bize uyarıyı veriyor aslında. Patatesleri kızartırken o fritöz telinden dolayı kızaramayan patatesler için o teli alıp direk tencereye dökelim patatesleri diyor Ersin. Döküyorum ve o anda nasıl yanlış bir karar verdiğimizi anlıyoruz. Tava yere düşüyor. Yer ve duvar yağlanıyor. Patatesler de yerde tabi. 1 saat temizlikle uğraştıktan sonra dışardan Pide söylüyoruz.

Ersin duvardaki yağ izini göstererek; "boyayacaksın o duvarı" diyor.
Ben: "Ne boyıcam lan, mis gibi yağlı boya oldu işte duvarın" diyorum ve kopuyoruz.

Burdan sonrasının bedevilikle pek alakası yok rutin olaylar.

Gece boyunca Pes 2010'da ezeli rekabet haline gelen çekişmemizde Gana - Uruguay maçlarını oynuyoruz. Gana benim tabi. Asamoah Gyan adamım. Ersin'e sen de bi `zenci power` al diyorum. Fildişi Sahilleri'ni alıyor ve esas rekabet böyle başlıyor.

İstanbul'a geliyoruz Cumartesi günü. Akşam Kurban Konserine gidiyoruz. Muhteşem bir konserdi.

Az daha hakim'i çalmadan gideceklerdi ki ekstraya eklediler. Kurban'ın en sevdiğim grup olmasının nedenini de bir kez daha anladım bu konserde. Konserden çıktığımızda sesimiz de çıkmıyodu. Seyirci de gayet iyiydi. Deniz de, seyirciyle iletişimi de aynı şekilde.

Konserle alakalı bundan bahsetmezsem olmaz. Konserde az yanımızda kolonun dibinde bir çift vardı. Sevişmek için otel yerine yanlış adrese gelmişler. Tipe göre yorum yapmayı da yapanları da yanlış bulurum ama adam İbrahim Tatlıses konserine bile gitse abes kaçar, öyle bir adam. Konser boyunca ne bi şarkıya eşlik etme, ne zıplama, ne sahneye bakma. Birbirine tutkalla yapışmış gibi sarılmış bir halde sık sık öpüşerek durdular. Adamın ifadesi Guiza'nın gol kaçırdığı anlardaki ifadenin aynısı.

Ertesi gün Ersin İzmit'e geri dönecek. Haydarpaşaya gitmek üzere evden çıktıktan az sonra polis çeviriyor yolda, üst başımızı arıyor ama nasıl bi arama. Özellikle beni tabiri caizse donuma kadar arıyorlar. Hapçı tipi filan mı var lan bende?

Şimdiye kadar İstanbul'dan uğurlayan Ersin, uğurlanan ben olmuştum hep. İlk defa ben Ersin'i İstanbul'dan yolcu ediyorum. Bu garip hissiyatla beraber Taksim'e geçiyorum. Yine tulumcu çocuklara rastlıyorum. Yarım saatlik bir ufak konser tadında geçiyor zaman. Yanlarına oturuyorum, onlarla söylüyorum türküleri. Kazım'dan, Gökhan'dan, Birol'dan çalıyorlar.

Bu da blogun ilk yazısı. Bedevilikle başlamışım yazmaya.




4 yorum:

Unknown dedi ki...

bahtsız bedevi,çölde ayı ilişkisini hep dillendirmişimdir..bu konuda müzdarip tek ben değilmişim.birkaç arkadaş da konuya hakimler..baktık ayılar organize halde çalışıo bizde organize olalım ayılara dalalım dedik:)seni de bekleriz:))))
not: o kurban konserinde nasıl olmak isterdimm ahh ahhh

ilnevyA dedi ki...

ben bundan 4 sene önce BİT(Bahtsız İnsanlar Topluluğu)'nu kurmuştum. Hatta bir kez de Ankara'da buluşmasını gerçekleştirmiştik. Hey gidi günler hey :) Canlandırsak mı BİT'i napsak..

Unknown dedi ki...

ooo sen deneyimliymişsinde bak..hemen üzerine yıkarım affetmem :D madem bitimiz oynuyor oynatalım o zaman senin BİT'i de:)

ilnevyA dedi ki...

Fotoğrafları da vardı da bulamadım şimdi. BİT hatırası yazılı kağıtları arka fon yapıp çekinmiştik bol bol :D 11 Kasım'da yapmıştık buluşmayı o zamanlar. Bu 11 Kasım'da tekrar yapmayı düşünüyoruz esasında. Canlanacak mı ne :D