Okumadan Geçme

Facebook

8 Aralık 2011 Perşembe

Figüran

Hayatımıza, düşüncelerimize ve kişiliğimize etki eden çoğu şey bizim seçimimiz değil. Seçimimiz gibi gözükenler de, aslında değil. Başardıklarımız, yaptıklarımız da öyle. Başardığımız, yaptığımız şeylerdeki payımız, aslan payı değil yani.

Gone Baby Gone filminin açılış konuşmasında şu sözler geçiyor: "Sizi siz yapanın, seçemedikleriniz olduğuna inanmışımdır hep. Yaşadığınız şehir. Mahalleniz. Aileniz. Buradaki insanlar bunlarla gurur duyar sanki kendi başarılarıymış gibi. Ruhlarını çevreleyen bedenler. Etraflarını saran şehirler. Ömrüm boyunca bu blokta yaşadım. Bu insanların çoğu öyle."

Evet, hayata başlamamız ve sonrasında olan çoğu şey seçimimiz değil. Aileden, yaşadığımız şehre. Bir çok insan memleketiyle, yaşadığı şehirle gurur duyar, belirli sıklıklarla bunu dile getirir. Ama bunların daha da ötesinde aslında, bizim seçmediklerimizin hayatımıza etkisi.

İnsanlar yaptıkları, başardıkları şeyleri hep kendilerinin yaptığını, başardığını düşünüyor ama aslında çoğu zaman kendi yaptıkları diğer etkileyen onlarca faktörün yanında çok önemsiz. Misal 10 yaşında bisiklet sürmeyi öğrenen bir çocuk sadece pedalı çevirip, dengede durmayı başarıyor. Sonrasında da bisiklet sürebildiği için övünüyor ve belki de bir başka arkadaşına hava atıyor bu sayede. Ama o bisikletin oraya gelmesinde payı olan onun yaptığından çok daha fazla şey var. Yaşadığı tarih, çevre, ona o bisikleti alan ailesi vs. Aynı şekilde o çocuğun bisikleti sayesinde hava attığı diğer çocuk mesela. Ona bisiklet al-a-mayan ailesi farklılıkları ve değiştiremedikleri, seçemedikleri şey. Aslında bu örnek pek olmadı, anlatmak istediğimi tam yansıtmadı ama, bi türlü toparlayıp da başka bir örnek bulamadım. Her neyse işte, anlatabildiğim kadarıyla böyle. İnsanın hayatındaki yaptıklarında doğduğu ve yaşadığı yerin, çevresinin, geçmişinin, kendisinin dışında gelişen olayların etkisi çok daha fazla yani. Yani aslında insan, kendi hayatının bile figüranı, başrolü değil.

3 yorum:

francesca mckennitt dedi ki...

"Ben kendim ve çevremin toplamıyım" diye bir söz var bunu anlatan.

Bu arada mezun olduğunu henüz gördüm, tebrikler :)

ilnevyA dedi ki...

O söz de iyiymiş. Teşekkürler, oldum bakalım, ne faydasını görceksem, darısı herkesin başına :)

Adsız dedi ki...

kayserinin doğduğum şehrin büyüdüğüm mahallenin zamanın dışına itilmiş unutulmuş bir yer olduğunu düşünürdüm hep.zamanı gelince hatırlanmak için oradan kaçmayaı dilerdim.kaçtımda zaten...ama şimdi bakıyorum ben dediğimde aklıma gelen ne varsa kayseri sokaklarında var olmuş o şehrin ve yaşadıklarımın soluk br yansıması gibiymişim meğer....annem böyle olmasaydı babam şöyle olsaydı bu denl kardeşim olmasaydı soruları şimdi anlıyorum yaşadıklarım böyle olmasaydı bnde böyle olmazdım...Şuçlu mu aramalı? ortada bir suç varmı?...