Okumadan Geçme

Facebook

23 Aralık 2010 Perşembe

Abbas Güçlü ile Gubidik Bakış

Dün akşamki konuğu Şener Şen'di Abbas Güçlü'nün. Televizyon karşısına çok az geçen ben Şener Şen için izledim programı. Yine Şener Şen için tahammül ettim program boyunca gelişen saçmalıklara.

Soru soran öğrencilerin büyük bir kısmı sanki karşılarında Hulki Cevizoğlu gibi ciddi bir adam varmışcasına sorular sordular. Neredeyse her sorulan sorudan sonra televizyonu kapatma isteği duydum ama oradaki kişi Şener Şen olunca elim varmadı. Ulan bulmuşsunuz Şener Şen'i karşınızda; siyaset, sendika, kpss, bilmem ne bok sorup duruyosunuz. Usta ortamı biraz daha keyifli hale getirebilmek için uğraştı ilk başlarda. "Taklidimi yapmak isteyen, skeç oynamak isteyen varsa gelsin buraya" dedi. çıkmadı kimse. "Siz anlatın, ben de sizlerden bir şeyler öğrenmek istiyorum" dedi. yine çıkmadı. Baktı yine olmuyor konuyu da kendi verdi; "Kızlarla erkeklerin birbiri hakkında ne düşündüğünü görelim" dedi. Onda da 2-3 kişi katıldı. Aralarda yine parazitler çıkıp siyasete girmek istedi. Sonunda o da bıraktı ortamı daha eğlenceli hale getirme çabalarını.

En sonda sorulan soruydu programın başından beri sorulmasını istediğim sorulardan biri. Kemal Sunal'la, Münir Özkul'la olan güzel bir anıyı dinlemek. O soruya da o an hatırlayabildiği bir anı olmadığını söyledi üstad.

Bir de bu bahsettiğim konular haricinde sorulan; beni ekran başında bildiğim tüm küfürleri etmeye teşvik eden sorular vardı. Şöyle ki.
"Kemal Sunal'ı özlüyor musunuz?". Çocuk soruyu sorduktan sonra; Şener Şen'in o an ki tepkisi, "özlüyorum tabi özlemez mi insan" demesi ve çocuğun "vay amına koyim ne saçma soru sordum lan ben" ifadesiyle yerine oturuşu gecenin de özetiydi.

Bir de 69 yaşındaki adama "Siz hiç aşık oldunuz mu?" diye soran bir hanım kızımız vardı ki zekasına hayran kaldım. Kaç saat düşündü acaba bunu sormak için!?

Tv'de Şener Şen olarak belki de senede bir bile görünmeyen Şener Şen programın konuğu ve siz Şener Şen'e soru sorabiliyorsunuz bu programda. Böyle de heba ediyorsunuz koca 2 saati ustayla. Şener Şen de 10-15 dakikada bir kaç dakikamız var diyerek uyandırmaya çalıştı öğrencileri ama nafile.

Saçma sapan sorular soran ve her soru sonrasında bi dolu küfürlerimi gönderdiğim öğrencilere de bundan sonra yapmamalarını tavsiyem; lütfen konuşmuş olmak için konuşmayın lan. Kafa açmayın. Nolur.

Abbas Güçlü için söyleyecek sözüm kalmadı zaten artık.

Bırak öğrenciler alkışlıyor zaten fazla fazla gereksiz fazlalıkta hatta. Bir de sen alkışlama eylemlerine katılma. Mikrofonun açıkken yaptığın alkış sesi bir an için, etin ete değme sesini çağrıştırdı istemsiz bir şekilde.

Öğrencilere "Şener Şen filmlerini izleyeniniz var mı aranızda?" sorusunu sordu. Yetmezmiş gibi bir de sıvıyor sonrasında toparlamaya çalışırken. "Birden çok kez izleyenler, izlemeye doyamayanlar" şeklinde. Üff çok pis koktu lan.

Dört güzel video'yla kapatayım da sinirim geçsin bari.







7 yorum:

francesca mckennitt dedi ki...

Herkes karşılıklı olarak batırmış yalnız :D

Adsız dedi ki...

yazına sonuna kadar katılıyorum ilnevya:) sölemeden geçemedim.içimde şener şen aşkı olmasa tahammül edilir gibi değildi.özellikle iki kelimeyi bir araya getiremeyen bir adamın yıllardır böle bir programı sunmasını aklım almıyor.iki kelimeden biri hatalı olabilirmi ya:)))neyse, şener şen için bütün gubidik sorulara ve sayın güçlüye katlanılırmış.bunu anladık:))

ilnevyA dedi ki...

cesc; valla hem de nasıl batırdılar. siyasi konularda karşılıklı polemiğe girenler bile oldu, soru sormak, muhabbet etmek yerine.

imge; evet katlanılıyor işte. onu ekranda görünce ayda yılda bir, kim olsa katlanıyosun :)

DOREMİ dedi ki...

YENİ YILa
yenilikler getirmişsin.BLOG rengin pek bir huzurun rengi olmuş yazın için ayrıca uğrayacağım.;)

ilnevyA dedi ki...

Bekliyorum efenim.

Sergerdan dedi ki...

O sığırlar, siyasetçi gelince de abidik gubidik saçma sorular yöneltiyorlar usta oyuncu gelince de. Çok boş bir genç nesil yetişiyor ona üzülüyorum.

ilnevyA dedi ki...

Aynen öyle. Sırf bişeyler konuşmuş olmak için, birşeyleri eleştiriyor olmak için boş konuşmalar(eleştirdiklerini zannediyorlar) yer ve zamanını bilmiyorlar. İçi iyice boşaltılıyor genç nesilin gittikçe.