Okumadan Geçme

Facebook

6 Aralık 2010 Pazartesi

Deli Saçması

Nasılsın diye soranlara iyi ya da kötü cevap veremiyorum. Verdiğim cevap; "nasıl olduğumu sorgulamıyorum" bu aralar. Aslında en çok sorguladığım şey bu. Sorguladıkça daha da kötüleşiyor durum. Bırakıp gitmiyorum ama neden bilmiyorum. Neyi beklediğimi de bilmiyorum. Hiç bir şey yapmıyorum. Kendimi ben bile çözemiyorum, anlayamıyorum. Amaçsızlığın, sefaletin, ezikliğin, acınasılığın ve akla gelecek herşeyin dibine vurmuş durumdayım. Kendimden o kadar nefret ediyorum ki. Kimseden daha fazla edemem böyle. Birşeyleri yapmak için nedenlerim varken yapmıyor, yapamıyor olmam. Sadece tembellikle açıklanabilecek bir şey değil bu. İçinde bulunduğum psikoloji eritiyor günden güne beni. 7-8 ay önce bir süreliğine gitmekti istediğim. Hayatımı sıfırlayabilmekti. Gittiğim yerde başarabilirsem toparlanabileceğime inanıyordum. O güveni kazanmak çok önemli diyordum. Artık onu yapmak bile gelmiyor içimden. Başta kendime ve sonrasında hiç kimseye bir faydam yok. Yaşamamın bulunduğum çevreye bir faydası yok. Bugün o kadar bunaldım ki. Evden üzerimdeki kıyafetlerle çıktım dışarıya. 2-3 saat boyunca dolaştım, yürüdüm. Çocukluğumdan bugüne bir çok şeyi düşündüm. Yaşanmamış olmasını istediğim şeyler yaşanmamış olsaydı neler farklı olurdu ki bugün. Artık gitmeyi bile istemeyeceğim kadar umutsuz kalmamdaki sebep ne? Hiç bir şey yapmadan beklediğim şey ne? Neden yapamıyorum, neden bu kadar güçsüzüm? İçinde bulunduğum psikoloji o kadar berbat ki. Kendimi çözemiyorum. Bağırıp çağırmak istedim dolaşırken. Ara ara geçmişten bugüne düşündüğüm şeylerde gözlerim yaşlandı yine. Mezarlığın yanından geçtim, içerde dolaştım. 84'te doğup 2001'de ölmüş olan birinin mezarına takıldı gözüm, ardından da gözyaşlarım. Tanımadığım insanlardan en fazla ateş isteyebilmiş bir insanım, sigara değil. Biri çok sağlam dövse beni, çaksa tokadı kendine gel diye. Bir işe yarayacaksa hastanelik etse beni. Bir şeyler söyleyin bana, işe yarayacağına inanıyorsanız eğer. Daha fazlasını da yazabilmeyi isterdim. Bu kadarını atabildim içimdekilerin.

Ne gidebiliyorum, ne de bu kahrı çekebiliyorum.
Mar Adentro'yu izlicem şimdi. İyi gelmeyeceğini bile bile.
Sana verebileceğim tek şey sevgim. Kendinden böylesine nefret etmiş biri olarak tezat gözüküyor bu değil mi? Belki de sana da bana da lazım olan şey bu. Sevgi.

5 yorum:

francesca mckennitt dedi ki...

Şimdi biraz maydonoz olmuş gibi olacağım ama.. Zaman zaman ben de aynı duygularla savaşıyorum. Birikiyor, içime attıkça daha da çoğalıyor. Sonra ne oluyor diyorum ya. Daha yaşın kaç başın kaç? Zaman bu kadar umutsuzlukla geçirecek kadar değersiz değil, inan bana. Sadece geçmişteki başarısızlıklarını unutup; başka bir yere gitmeden olduğun yerde sıfırdan başlamaya çalış. Bir şeylerin değiştiğini göreceksin ve ancak o şekilde kendine geleceksin.

DOREMİ dedi ki...

Sevgili ilnevyA sana gerçekten ne söyleyeceğimi bilemedim..İnsan üzüldüğünde bilmeli ki bu bir geçiş süreci,mutsuzlukta sonsuz değildir bunu bil,üzüldüğünde bile gözlerinle çevreni bir tara,neler oluyor bitiyor,Kendinin ne kadar değerli olduğunu bil,kendini sev,seni sevebilen bir ailen hala var..bunları gör..

eskilerin bir sözü vardır inanırım "AĞLATIRSA MEVLAM YİNE GÜLDÜRÜR"

Özetle bunların hepsi geçecek..:))

Archy dedi ki...

Kendinden nefret ettin de eline ne geçti? Bir kere kendinden neden nefret ettin?

thebiglebowski dedi ki...

Kardeşim;
Sen benimde aynı halde olduğumu biliyorsun..Sebepler farklı ama temelde sorunlar aynı..
Senin sorununda benim ki gibi,büyük sorumluluklar almaya çalışıyoruz yaşıtlarımızın farklı işlerle meşgul olduğu zamanlarda..

Bunlar bizim sınavımız kanka.Ve emin ol eğer geçemeyecek güç olmasaydı,yüklenmezdi bunlar sırtımıza..

Her ne kadar aynı isteksizlik bendede olsa,yapmak zorundayız kanka..
Yapacağızda.

Lütfen kendine gelip silkilen ki bana da öncü ol..

Bize güç lazım,enerji lazım..

ilnevyA dedi ki...

Ara sıra gelen bir şey bu işte. Bu ara yine en yüksek seviyeye çıktı. Bundan daha fazla batamam heralde değil mi? Çıkma zamanı artık. Ne yapıp edip.

Selami; yazdıklarım kendimden nefret etmem için yeterli sebepler değil mi? Daha ne olmalı?

Ömer'im; umarım ki yapabiliriz. Birbirimize o gücü verebiliriz.